OĞUZHAN GÜL
 
  Ana Sayfa
  DUYURULAR
  İSTİKLAL MARŞI
  GENÇLİĞE HİTABE
  GAZETELER
  Yeni html Flash Oyunlari
  GÜL RESİMLERİ
  GÜNLÜK GAZETELER
  E-okul Veli Bilgilendirme
  ÇİĞDEM BATUBEY İLKÖĞRETİM OKULU
  BÖYLE BABA OLURMU
  İLKÖĞRETİM TÜM DERSLER
  7. SINIF VİDEOLU DERS ANLATIMI
  7. SINIF VİDEOLU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ
  Vizyondaki Filimler
  CHAT/SOHBET (YENİLENDİ)
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  OYUNLAR (YENİ :d)
  KANDİL GECELERİ
  CANLI TV İZLE (YENİLENDİ)
  KAVAK YELERİ YERLERİ İLE İLGİLİ HERSEY (YENİ)
  CAN - AYKUT GÜL
  Çiğdem/Yalçın/Figen ŞANSAL
  FERİT /DENİZ GÜL
  UMUT BERRA
  HADİSENİN DUM TEK TEK ŞARKISININ HEM TÜRKÇE HEMDE İNGİLİZCESİ VİDEOSU
  MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
  Osmanlı İmparatorluğu
  METİN 2 OYUNU İNDİR
  İLK YARDIM
  FURKAN DAĞLI
  VARMISIN YOKMUSUN OYNA
  BALIKESİR EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
  ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLEMİYORUM
  ÇOCUK HAKLARI
  TAKVİM-RÜYA TABİRLERİ
  E-DEVLET
  ÇOCUKLARI SUÇ İŞLEMEYE İTEN VE SOKAĞA DÜŞÜREN NEDENLER
  TARİHTE BU GÜN
  ZAYIFLAMAK İSTEYENLERE ÖNERİ
  ORMANLARIN FAYDALARI
  HAVA DURUMU
  İL İL TÜRKİYEM - UYDUDAN DÜNYAMIZ
  RADYO DİNLE
  FIKRA
  KAHRAMANLIK MARŞLARIMIZ
  İŞ İLANLARI
  DUA DİNLE
  NOKTALAMA İŞARETLERİ
  TÜBİTAK
  HAZIRLANMIŞ DERSLER
  SPOR HABERLERİ
  OKULLARDA ŞİDDETİN NEDENLERİ
  ÇOCUKLARA MASALLAR
  FATİH SULTAN MEHMED
  DÖVELİM BU ÇOCUKLARI
  PROBLEMLER/YAŞ PROBLEMLERİ
  ARKA SIRADAKİLER FRAGMANLARI
  KANDİL MESAJLARI
  DENİZ YILDIZI
  FACEBOOK' A BAĞLAN
  GÜNCEL PROGRAM İNDİR
  Sayaç
  VÜCUDUMUZU TANIYALIM ÇİZGİ FİLM
  Arka Sıradakilerin Müzikleri
  ORJİNAL DİZİ MÜZİKLERİ
  SAKLI SAYFALAR
  ANKET
DÖVELİM BU ÇOCUKLARI

BASIN SOPAYI VURUN, VURUN, VURUN

 

               Zina meselesini hallediyoruz; ardından dayak işine de derhal bir çözüm üretirsek Avrupa Birliği'ne girmek için hiçbir sorunumuz kalmayacak. Eğitim sisteminin bir türlü toparlanamamasının nedeni, okullardan falakanın kaldırılmış olmasıdır! İnşallah falaka yakın bir gelecekte okullarımızdaki yerini alır, böylece yeniden, edepli bir toplum haline geliriz. Geleceğin sahipleri olan gençlerin geleceğe sağlam bir şekilde hazırlanmaları gerekir. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Demek ki çocuklarımızın bedenlerini sağlamlaştırmak görevimizdir. Dövülen çocuğun eti sıkışık olur, diri olur. Onları ufacıkken dövüp, hayatın indireceği darbelere hazır hale getirmeliyiz, böylece okulda, askerde, iş hayatında, evlilikte yiyecekleri dayaklara hazır olsunlar. Örneğin kız çocuklarını beş yaşından itibaren saçlarından tutup yerde sürüklemeliyiz; üniversitelerde karşılaşacakları bu uygulamaya hazır hale getirmeliyiz. Ancak o zaman okullarını başarılı öğrenciler olarak bitirebilirler. Oğullarımızı bol bol tekmelemeli, yumruklamalıyız. İleride karılarına kızlarına nasıl davranacaklarını sıcak aile yuvasında öğrenmeleri yaşamlarını kolaylaştıracaktır. Onlar dayak yerken, kafalarından, ileride büyüdüklerinde sizi bir güzel benzetmeyi geçireceklermiş; olsun, varsın geçirsinler. Çocuğa atılan dayak, uygulanan şiddet, işkence insanlık suçuymuş. Olsun. Suçsuz insan, hatasız kul olur mu? Hüseyin Portakal denen bir eğitim bilimcisine göre 'çocuk gördüğü cezayı yaptığı bir hataya karşılık gibi almaz, bunu daha çok kendisine yöneltilmiş bir düşmanlık sayabilir'miş. Saysa ne olur, saymasa ne olur. Yumruk kadar çocuk zaten, kodum mu yumruğu oturturum.

DÖVMEYELİM Mİ BU ÇOCUĞU

 
                 Çocuğu dövmeyelim de hayata hazırlanmadan mı çıksın toplum içine lan Portakal? Sana diyorum Portakal, orada kal! Kal olduğun yerde ortalığı bulandırma! Çocuk dediğin dayak yiye yiye hem dayağa alışacak hem dayak atmasını öğrenecek. Yoksa ne evden çıkabilir, ne okula gidebilir, maça bile gidemez be! İleride evlense, dayak yememiş adam kendi çocuğunu eğitebilir mi? Aziz okuyucularım, görüyorsunuz ki artık uyandım. Ben çocuklara atılan dayağın kötü bir şey olduğuna ikna edildim; kandırılmıştım! Çocuklara uygulanan saldırganlığın bize, okulda öğretmen şamarı, askerde çavuş sopası, evde koca dayağı, polis falakası, elektrik işkencesi, cinsel şiddet, taciz, tecavüz, terör, linç, yargısız infaz olarak geri döneceğini düşünüyorum. Evde başlayan dayağın, hastalıklı bir toplumun, sorunlu saldırgan insanlar yığınının tohumlarını attığına inandım. İnanıyordum. "Çocuklara baskı ve şiddet uygulayan insanlar üreten sistemin elden geçirilmesi gerektiğini düşünmeli, çağdaş ve aydınlık insan", diyorum. Yanılmışım. Yazıyı yazarken gerçekleri gördüm. Burası ne biçim memleket? Diyorlar ki "Dayak attıktan sora bir de özür dilemeyin. Ayıptır. Bir insanın canını acıtmak, sonra özür dilemek ikinci dayağa hazırlıktır." Bak bak sen! "Çocukları dövenlerin hasta olduğu düşünülmeli. Tedavi ettirilmeliler." Bak bak sen, yok yaaa. "Çocuklara uygulanan şiddetin en önemli boyutu, en vahim boyutu ilkokullardaki dayak olaylarıdır. Polisler gibi öğretmenler de eğitilmeli." Portakal denen narenciye diyor ki "Bir toplumda şiddet ve saldırganlığın kuşaktan kuşağa geçen bir davranış kalıbı olmasını önlemek için, önce ailede ve okulda çocuklara uygulanan şiddet ve baskının kaldırılması gerekir. Saygı görmeyen çocuk, saygı göstermiyor, gösterdiğiyse klasik eğitimin koşulladığı ikiyüzlülük oluyor." Bak sen bak, Sayın Portakal neler de biliyormuş! Ben artık gerçekleri görüyorum, bu yazıyı yazmak içimi aydınlattı! Çocuklarınızı evde hafif hafif döverek yaşama hazırlayın. Nasıl olsa pata küte herkesin birbirine kıyasıya vurduğu bir yaşamın ortasında bulacaklar kendilerini. Hayata idmanlı atılsınlar. Vurun, gözlerinin yaşına bakmayın... Ağaç yaşken eğilir, vurun... Çocuğunu dövmeyen dizini döver... Basın sopayı. Vurun... Vurun...

 

                                                                                                             Ali POYRAZOĞLU

 
   
20883 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol